Allahû Tealâ kişinin kalbine bakar, kalbinde hayır var mı diye. Eğer bir insan Allah’a ulaşmayı dilemiyorsa bu önemli değildir. Çünkü belki de kişi “Allah’a ulaşmayı dilemek” diye bir olaydan habersiz. Bir kişinin kalbinde hayır olup olmadığı, Allah açısından en önemli ölçekle ölçülür. Bu en önemli ölçek, “Allah’a ulaşmayı dilemek” ölçeğidir. Allah’ın sizin kalbinizde Allah’a ulaşma talebini görmesi, işitmesi, bilmesi O’na yeterlidir. O, bundan sonrasını Kendisi halledecektir. Çünkü sözü var: “Kim Allah’a ulaşmayı dilerse Allah onu mutlaka Kendisine ulaştırır ve Allah’ın evliyası kılar.” Böyle bir dizaynda muhtevaya dikkatle bakın. Dizaynın her noktasında başlangıçtan itibaren Allah’ın bütün kapılarının kapalı olduğunu görüyorsunuz. Ama Allahû Tealâ, Allah’a ulaşma dileği kimde varsa, o kişi iradesini (serbest iradesini) Allah’a ulaşmak istikametinde sevketmişse, ortaya koymuşsa, Allah’a ulaşmayı dilemişse, Allah Kendisine ait olan bütün kapıları açıyor. Şeytana ait kapıları kapatmaya başlıyor.
ALLAH'A ULAŞMAYI DİLEMEK. Hepsi bu kadar. Kim Allah'a ulaşmayı dilerse o kişinin gireceği yer mutlaka Allah'ın cennetidir. Yetmez, onun ruhunu Allah'a ulaştırmasına kadar geçecek zaman parçasında o kişinin bu hedefe varmasını Allah garanti ediyor, kişiye bir görev düşmüyor. Onun bu konudaki gerekli her şeyi yapabilmesini Allah o kişinin kalbine verdiği dizaynla gerçekleştiriyor, o kişiyi buna arzulu ve ehil kılıyor. İbadetlerin istenmesi gerekmiyor, kendiliğinden gerçekleşiyor. Öyleyse Allahû Tealâ'nın: "Allah sizin için güçlük dilemez, Allah sizin için kolaylık diler." sözünden neyi kastettiğini anlayabiliyor musunuz? Allah, sizin zora koşulmanızı istemiyor. İstemediğiniz şeyleri yapmanızı istemiyor. Sadece diyor ki: Bana ulaşmayı dileyin! Allah'ın sizden bir tek talebi var: Allah'a ulaşmayı dilemek. Geri kalan O'nun işi. O her şeyi üzerine alıyor. Size namazı O sevdirecek, namazı siz sevmiyorsunuz. Size orucu O ...



Yorumlar
Yorum Gönder